Sınıfta kaldık

Suriye Milli Takımıyla yapılan sezon açılışıyla MİY sahaya indi ve taraftarının karşısına çıktı. İnanılmaz bir sıcak havada oynanan karşılaşma , taraftarın ilgisinin istenilen boyutlara ulaşmasını engelledi. Sıcak havaya rağmen saha içinde mücadele eden futbolcuların özverisi ve gayreti ile şeytanların tribün şovu dışında açılışta akıllarda kalan bir şey yoktu maalesef…

Valilik , Mersin İdmanyurdu ve Gazeteciler Cemiyeti üçgeninde cereyan eden organizasyon bir ülkenin ulusal futbol takımını ağırlamaya ve karşılamaya maalesef yetmedi. İyi niyetli olmanın her zaman iyi sonuçlar doğurmadığına yeniden şahit olduk.


Bir ülkenin milli takımını Macit Özcan Spor Kompleksinde ağırlamanın ne kadar zor hatta imkansız olduğunu bilmenizi isterim. Adı spor kompleksi olan bir yerin, artık yerinde yeller esiyor. Koca bir ulusal takımı bir resepsiyon görevlisi ve bir bellboy ile ağırlamak bence bu ziyareti anlayamamak, yorumlayamamaktır. Diyelim ki Mersin İdmanyurdu ile yıldızınız bir türlü barışmıyor. İstediğiniz kişiler de yönetimde değil. Farzedinki bıktınız artık yardım etmekten Mersin İdmanyurdu’na. Bu mu olmalıdır bunun faturası Allah aşkına. Bir ülkeye rezil olma aşamasına gelmek midir ?

Bakıyoruz yönetim kanadına.. Her şey yolunda gidiyor. Transferler tamam.. Tribün tamam. Tesis ve otobüs yolda. Az kişiyle çok işler yapılıyor.. Başkanın yükü ağır.. Bir çok cephede mücadele ediyor. Sinirleri bozuluyor.. Fakat Başkan Ali Kahramanlı her köşeye sıkıştığında maalesef biz basın mensuplarına kızıyor .. “Yazmıyorsunuz, bu olanlara seyirci kalıyorsunuz” diye. Bende Başkan’a sesleniyorum. “Söylenmek değil söylemek lazım sayın Başkan” Yaşadığınız sıkıntıları dile getirmezseniz, açıklamalarda bulunmazsanız kimse don kişotluk yapmaz bu kentte, gazeteci olsa bile.. Siz olanı biteni açıklayın, bunu yazmayan kendini sorgulasın, hem kendiyle hem de kentiyle hesaplaşsın. Topu bir an önce ayağınızdan çıkarın sayın başkan, yoksa çok gol görürüsünüz kendi kalenizde..

Gazeteciler cemiyeti tarafından kente altın tabakta sunulan bir etkinliği kentin sırtında kambur görenlerin, sokakları bir kolaçan etmesi gerekir. Mesela, geçen yıl kentimize gelen arap turist sayısını bu seneyle karşılaştırması gerekir. Bu etkinliğin kente neler kattığını , yapılan 90 dakikalık canlı yayının tüm Ortadoğu’da ses getirdiğini, Mersin İdmanyurdu ve Mersin ismini uluslararası ölçekte nerelere taşıdığını görmek gerekir. Bu arada, Suriye Futbol Federasyonu Başkanı ve Olimpiyat Komitesi üyesinin sadece 3 gazeteci tarafından uğurlandığını da görmek gerekir (!).

Yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız bu etkinliğin tek galibi sahada ter döken her iki ülkenin futbolcuları olmuştur. Bir de Bakan Hayati Yazıcı’ nın tribünde döktüğü ter, kente ışıklandırılmış bir stad olarak dönerse, bu da kötü günün karı olur. ..

Bazı okuyucularım bana kızıyor, spora siyaset karıştırıyorsun diye..
Halbuki ben tam tersini yapıyorum emin olun.
Sporun içine çöreklenmiş siyasetle gücüm nisbetinde savaşmaya çalışıyorum.
Neden mi ? Sebebi basit..
Çünkü, sahanın dışı da , içi kadar ilgilendiriyor beni .. Haftada bir de olsa zevk aldığım 90 dakikanın içine etmesinler diye..