Sağlam Hürriyet'e konuştu..

2005-2006 sezonunun son maçında Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalarak sarı- lacivertli takımın şampiyonluğu ezeli rakibi Galatasaray’a kaptırmasına neden olarak adeta “Tarih yazan” Denizlispor’un teknik direktörü Nurullah Sağlam, 5 sezon sonra bir kez daha adını tarihe altın harflerle yazdırarak Mersin İdman Yurdu’nu 28 yıl sonra Süper Lig’e yükseltti.

“Tarih yazar teknik direktör Nurullah Sağlam” Mersin İY ile Süper Lig serüvenine başlamadan mesaj yolladı.

1983 yılında Türkiye Kupası finalinde Mersin'i yenerek son kupasını alan Fenerbahçe 28 yıl boyunca bu kupaya hasret kaldı. O yıl da Mersin, bir alt lige düştü.

Tarih 2011’i gösteriyor.

Mersin İY, tam 28 yıl sonra Süper Lig’e yükseldi. Bu takımla birlikte bu büyük başarıyı yakalayan Sağlam’a göre Fenerbahçe önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’nı kazanacak.

Büyük başarının baş mimarı Nurullah Sağlam, Hurriyet.com.tr’ye çok özel açıklamalarda bulundu.

İşte Sağlam’ın açıklamaları…

“BU ZAFER KURTULUŞ SAVAŞI GİBİ”

Daha önce de farklı başarılara imza attım, Capello’lu, Totti’li, Cassano’lu Roma’yı yenmeyi başardım. Denizli – Fenerbahçe maçı var. İki sene Türkiye 4.’lüğü var. Ancak bu bunların çok dışında ve farklı duygularla gelişen bir şey. Yani daha aç insanlarla farklı şeyleri kazanmaktan dolayı kaynaklanıyor olacak ki, bendeki mutluluk hepsinin önüne geçti. Eldeki mevcut imkanlarla gelen başarıyı ortaya koyduğunuzda Kurtuluş Savaşı gibi oluyor. Zor şartlarda ülkeyi kurtaran insanların yaşadıkları gibi. O nedenle Boluspor maçına kurtuluş maçı dedik.

“BÜTÇEMİZ İLK 10’A BİLE GİRMEZDİ”

Son maça kadar hiç maç başı ücret alamayan oyuncular vardı. Başkan söz verdi, herkes hak ettiğini alacak. Ancak o şartlarda bu başarılar geldi. Ancak bütçemiz Bank Asya’da ilk 10’a bile girmezdi. Biz yine de bu başarıyı yakaladık.

“YÖNETİM İSTEDİ BİZ DE OLUR DEDİK”

Önümüzdeki sene için olacak bütçeyi bize söyleyecekler, biz de ona göre hazırlıklarımızı yapacağız. Elbet gidenler ve kalanlar olacaktır. Transferler için henüz bir şey söylemek erken olur. Önceki gün iki yabancı oyuncumuz ile 3’er yıllık sözleşme imzaladık. Benim 1 yılım daha vardı. Daha uzun süreli programla ilgili konuştuk ve burada kaldık. Ben Mersin’e gelirken de uzun süreli projelerle gelmiştim. Yönetim de bizim daha uzun süreli projeler üretmemizi istedi, biz de buna ‘olur’ dedik.

“MERSİN ÇAĞ ATLAYACAK”

Mersin, şehir olarak Süper Lig’e hazır ancak tesis olarak hazır değil. 2013 Akdeniz Oyunları’nın burada olması tesis olarak Mersin’e çağ atlatacak. Ben alt yapıya çok önem veren biri olduğum için bununla ilgili çalışmalar da yapıyorum.

“1 YIL SONRA YENİ STADIMIZ DA OLACAĞIZ”

Maç sahamızın ve antrenman sahamızın zemini için çalışmalar başlamak üzere. Kimsenin şüphesi olmasın, gelecek yıl Mersin iyi bir zeminde oynayacak. 1 yıl sonra da yeni stadımız da oynayacağız.

“GAZİANTEPSPOR’A ÇOK KATKIM OLDU”

Benim Gaziantepspor’dayken sahip olduğum bütçe ile şimdiki bütçe arsında dağlar var. Biz çok zor şartlar altında çok güzel işler yaptık. Ancak şimdi o zor şartlar yok, aksine çok güzel şartlar var. Başarılarını yürekten kutluyorum. O kentteki herkes bilir ki, mevcut imkanların iyileşmesinde benim çok büyük katkım var.
Ali Can Yaycılı yazıyor hurriyet.com.tr

“UEFA KUPASI’NA GİTMEK İSTİYORUM”

Bireysel hedefim; bir gün Türk teknik adamlığını Avrupa’da temsil etmek. Mersin ile ilgili hayalim ise bu takımı UEFA Kupası’nda oynatarak bu kente iyi bir takım getirmek. 2 yıl bizim yapılaşma yılımız olacak. Bu 2 yıl içinde de kümede kalmanın doğru düşünce olduğunu düşünmekteyiz. Ondan sonra da daha farklı hedefler koyacağız. 2 yıl Süper Lig’de kalıcı olup sonrasında da UEFA’ya gitmek benim gönlümden geçen.

“MERSİN’DEKİ UYUYAN DEVİ UYANDIRDIK”

Mersin gerçekten uyuyan bir dev. Kendi potansiyelinin şu ana kadar farkında olmamış. Ben bu kentte bir takım dinamikleri harekete geçireceğimi düşünerek gelmiştim. Özellikle valimizin katkısıyla bu dinamikler harekete geçiyor. Çok dürüst bir başkanla çalışıyorum. Bir kurum yönetilirken nelerin gerekli odluğunu hesaplayarak bize tam yetki veren biri ile çalışıyorum. Bana olan güvenini boşa çıkarmadığım için mutluluk duyuyorum. Bu da benim için ayrı bir keyif. Başkanımıza bu nedenle çok teşekkür ediyorum.

“YABANCI HOCALARIN HEPSİNİ EZE EZE YENDİM”

Biz belli anlamlarda birbirimizle rekabet içine girmeye başladık. Bilgi ile, deneyimle rekabete başladık. Özellikle son yıllarda çıkan hoca portresi bu şekildi. Herkes herkese iyilik yapmaya çalışıyor aynı yere geldiğinde ama başka takımlara da gittiklerinde ortaya inanılmaz bir tatlı rekabet çıkıyor. Ben de 1,5 sene sonra bu rekabetin tekrar içinde olacağım. Tüm hocaları seviyorum ve takdir ediyorum. Onlarda saha dışında dost, saha içinde de inanılmaz rekabet içinde olan biri de ben olacağım. Del Bosque’ler, Aragonesl’er, Hiddink’ler, Daum’ların başarısız olması duygusallıkla alakalı. Eğer gelip hepsi başarısız oluyorsa bir sorun var demektir. Yabancılara görev verecek kişilerin sorunları en ince detayına kadar araştırarak hareket etmesi gerekir. Hepsi dünya futbolunda başarılı olan kişiler. Ben bu yabancı hocaların hepsini eze eze yendim. Yönetici portresi çok önemli.

“DENİZLİSPOR – FENERBAHÇE MAÇINI UNUTAMIYORUM”

Benim hayatım boyunca hiç unutamadığım iki tane maç var. Bir tanesi Denizlispor – Fenerbahçe maçı diğeri de Roma maçı. Bolu maçını oynamadan kent olarak kazanmıştık. Bu iki maçın arasına Boluspor maçı da girer.

“GEÇMİŞE DÖNÜP BAKTIĞIMDA…”

Boluspor maçı da Denizlispor – Fenerbahçe maçına benziyor. Bir tarafta şampiyonluğa oynayan bir takım, bir tarafta da küme düşmemeye çalışan bir takım var. Diğer statlardan gelen sonuçlarda önemliydi. Son bölümdeki onurlu mücadele benim geçmişe dönüp baktığımda kendimle ilgili ve oyuncularımla ilgili en önemli maç dakikalarıydı. 16 dakika uzayan ve ondan dakikalar önce biten maçlar vardı. Son 25-30 dakika kümede kalan bir takım gibi oynamıştık.

“GELECEK YIL TÜRKİYE KUPASI FENERBAHÇE’NİN OLACAK”

İnsanların pozitif düşüncelerinin hayatı etkilediğini düşünen adamlardan bir tanesiyim. Bence önümüzdeki yıl Türkiye Kupası’nı yüzde 80 Fenerbahçe kazanacak. Fenerbahçe’ye büyük şans veriyorum.

“TÜRK FUTBOLUNUN EN İYİSİ ARDA TURAN”

Farklı mevkilerde oyuncuları beğeniyorum. En çok Trabzonsporlu Selçuk İnan’ı beğeniyorum. Alex’i kimsenin tartışma şansı yok. Bunların dışında belki biraz duygusal bakıyorum ama İsmail Köybaşı’nı çok beğeniyorum. Onun dışında da herkes belki çok kısa zamanda farklı bir nokta yakaladı, bu nedenle de istikrar yakalayamıyor diye düşünüyor ama bizim Arda’ya bakış açımız onun istikrar yakalayamamasına neden oluyor. Pozitif düşünceler hayatın akışını değiştiriyor. Arda için de çok negatif düşünce olduğundan dolayı o istediği performansı yakalayamıyor. Ancak Arda sıra dışı bir yıldız. Bana göre Arda, Türk futbol tarihinde yetişmiş nadir oyunculardan bir tanesi. Arda’nın hem kişiliğini hem yaşam tarzını hem de oyunculuğunu beğeniyorum. Ben Arda’nın her şeyden önce kişiliğine inanıyorum. O gitse de kalsa da düşünce ve prensiplerinden taviz vermeden oynayacaktır. Arda iyi de oynasa kötü de oynasa Türk futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en büyük yıldız.

“GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ’IN POTANSİYELİ BU”

Galatasaray’ın Beşiktaş’ın kötülüğünü konuşmak yerine Anadolu kulüplerinin başarısını konuşmak gerekir. Trabzon’un, Antep’in, Kayseri’nin güzel bir sezon geçirdiğini göz ardı etmemek lazım. Galatasaray ve Beşiktaş’ın kötü sezon geçirdiğini söylemek diğer takımlara haksızlık olur. Onların aslında potansiyelleri bu. Diğer takımlar iyi sezon geçirdiğinde onlar başarısız gibi gözüktü.

“ŞAMPİYON BU HAFTA BELLİ OLACAK”

Spor Toto Süper Lig’deki şampiyonluk yarışında bir favorim yok ama bu hafta şampiyon belli olacaktır.

“KALAN 4 TAKIMIN ŞANSI YÜZDE 25 OLUR”

Bank Asya’da da favorim yok, şu anda söyleyeceğim takım play-off’a kalmayabilir bile. Dinamik takım olarak derseniz, Belediye ve Tavşanlı her şeyi yapabilir. Erciyes ya da Bolu takımı kalırsa tecrübeleriyle de çıkabilirler. Kalan 4 takımın şansı yüzde 25 olur. Son 5 haftaya girilirken biz ilk 2’yi yakaladık sonrasında da bırakmadık. Bank Asya’da kıyasıya bir yarış oldu.

“KENDİMİZİ KALP DOKTORUNA EMANET ETTİK”

Benim liseden çok yakın, çok sevdiğim bir arkadaşım var. Kardiyolog kendisi. Bu süre zarfı içinde kendimizi ona emanet ettik. Bu yarışa kalp dayanmayacak gibiydi. Şükür olsun ki sorun çıkmadı.

“DAUM KAFAYI YEMİŞ”

Denizlispor – Fenerbahçe maçında kenardayım, artık maçın normal sürensin bitip hakemin uzatmaları göstermesini bekliyoruz. Arkamda kaleci Süleyman Küçük var. Tabela kalktı, 16 yazıyor. Ben dedim ki “Bu Daum kafayı yemiş herhalde, bu saatte adam mı değiştirilir.” Süleyman “Hocam o uzatma dakikası” dedi. “Ya yürü git işine, o kadar uzatma mı olur” dedim. Daha sonra tabi gördük ki gerçekten uzatma dakikalarıymış.

“AZ ZAMANDA ÇOK İŞLER BAŞARDIK”

Bu kentle birlikte uzun soluklu düşünüp, uzun zamanda iyi işler yapacağız. Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “Az zamanda çok işler başardık.” Bundan sonra daha uzun soluklu düşünerek daha iyi işler yapacağız.

Mersin İdman Yurdu: Harika bir kentin harika bir takımı. Süper bir şehrin, başarıya aç, olduğu yeri fazlasıyla hak eden bir takımı.
Mersin şehri: Türkiye’nin en güzel birkaç şehrinden bir tanesi.
Bank Asya 1. Lig: Konuşmak bile istemiyorum ama çok zor şartlar.
Süper Lig: Cennet
Avrupa: Rüya