İşte Konya - Mersin maç analizi!

Maç öncesi Konyaspor kendi evinde oynadığı 5 maçta 3 galibiyet ve 2 beraberlik alırken bu maçlarda kalesinde sadece 1 gol görmüştü. 42.000 kişilik Yeni Konya Stadı'nda ortalama 12.500 seyirciye oynayan Konyaspor, Aykut Kocaman'ın gelişi ile gözle görülür bir yükselişteydi.

Mersin İdmanyurdu'na baktığımızda ise evinde oynadığı 6 maçta aldığı 5 galibiyetin katkısıyla maç öncesinde ligde dördüncü sıraya yerleşmişti. Mersin İdmanyurdu deplasmanda ise 5 maçta sadece 1 galibiyet alabilmişti.

Konyaspor'un iç saha ve Mersin İdmanyurdu'nun deplasman performansları göz önüne alındığında güzel bir hava ve zeminde başlayan maçta ibrenin Konyaspor'dan yana olduğunu söylemek yanlış olmaz. Aynı stadda bir sonraki gün Beşiktaş-Trabzonspor maçı oynanacak olmasına rağmen takımını yalnız bırakmayan Konyaspor taraftarı ibreyi rakibe döndüren bir diğer etkendi. Gaziantep ve Akhisar deplasmanlarını Tevfik Sırrı Gür'e çeviren Şeytanların, Güvenlik Kurulu'nun anlamsız kararı sonrasında takımı yalnız bırakmak zorunda kalması Konya'yı gerçek bir deplasman haline getiriyordu.

Maç öncesi ibre Konyaspor'u gösterse de; Rıza Çalımbay, Murat Ceylan yerine Khalili'ye yer vererek kazanmayı hedeflediğinin sinyalini veriyordu. Mersin İdmanyurdu futbolcuları özellikle ilk yarı boyunca savunma güvenliğini elden bırakmadan olabildiğince hücum etmeye çalışarak Rıza Hoca'nın istediği oyunu sahaya yansıtmaya çalıştı. Konyaspor orta sahasının baskılı oyunuyla orta sahaya sıkışan oyunu uzun paslarla açmaya çalışan Mersin İdmanyurdu, dönen topları toplayarak hücum etmeye çalışsa da ilk yarıda kaleye sadece bir isabetli şut çekebildi. Başta Nakoulma olmak üzere son paslarda yapılan hatalar nedeniyle olgunlaşmadan biten ataklar Mersin İdmanyurdu'nun öne geçmesini engelliyordu. Benzer şekilde baskı yiyen Konyaspor'da araya atılan birkaç pas dışında ilk yarıda son derece etkisizdi.

İkinci yarı başlarken oyunun kilidini açacak golü getirecek iki faktör öne çıkıyordu. Gol ya duran toptan ya da atağa çıkarken yapılan hatalı paslar sonucu gelecekti. Mersin İdmanyurdu'nun puan kaybı yaşadığı bütün deplasmanlarda golleri ikinci yarı ve hatta 60. dakikadan sonra kalesinde görmesi nedeniyle istatistiksel olarak Mersin'in gol yemesi ise daha muhtemeldi. Nitekim öyle de oldu. Dakikalar 66'yı gösterdiğinde kilidi açacak ilk faktör devreye girdi ve Mersin'in silahı denilen duran toptan Konyaspor'un golü geldi. MİY, dikkatlerden kaçsa da duran toptan attığı kadar gol yiyen bir takım oldu. İkinci yarıya fırtına gibi başlamasına rağmen kalesinde golü gören MİY, skora denge getirir diye beklenirken bu defa maçı koparan ikinci faktör devreye girdi. Sezon başından bu yana takımı sırtlayan Nihat'ın hatasında Konyaspor'un ikinci golü geldi.

Gol öncesi Hleb ve hemen arkasında Djalma'nın Mitroviç'e yaptığı baskı aslında golün gerçek nedenini ortaya koyuyordu. Aykut Kocaman en etkili silahı Djalmayı oyuna alarak maçın kaderini değiştirirken, Rıza Çalımbay ise Sinan Kaloğlu dururken kadrolu yedeği etkisiz eleman Pedriel'i oyuna alarak daha o an maçı vermişti aslında. Djalma'nın oyuna girişinden sonra Mersin fırtınası dinerken Konyaspor'da golün artçıları gelmeye başlamıştı bile. Djalma'nın Konyaspor 2-0 öndeyken, 87. dakikada MİY yarı sahasında rakip kovalarken yediği sarı kart Konyaspor adına galibiyetin şifresiydi.

Konyaspor'da oyunu değiştirmesi için maça sonradan dahil olan Djalma görevini yaparken, Mersin İdmanyurdu'nda sonradan oyuna giren Pedriel ise yine bekleneni veremeyerek kimseyi şaşırtmadı. 2-0'dan sonra Murat Ceylan ve Güven Varol değişiklikleri beraberlik için bile kimseye umut vermezken, Murat Ceylan'ın rekor sürede yediği kırmızı kart ise sadece bu görüşü teyit etti. Defansif orta sahada Berkan Afşarlı gibi bir alternatifi yarış dışında bırakarak bu kırmızı kartları sadece teşvik etmiş olursunuz. Çünkü forma rekabeti bir takımı diri tutan en önemli etkendir. Mahmut Temur ve Berkan Afşarlı'nın yedeğe bile alınmaması düpedüz adaletsizliktir. Oktay'a karşılık Mahmut'un, Sadiku-Murat Ceylan'a karşı Berkan'ın rekabete sahil edilmesi şart.




Maça dair; Djalma oyuna alınana kadar oyuna hakim görünen ve bir de penaltısı verilmeyen MİY, maçın son bölümünü Rıza Çalımbay'ın Pedriel tercihinin de katkısı ile kötü oynayarak bir deplasmandan daha puansız döndü. Evet dünyanın sonu değil ama ders çıkarılması şart.

Genel olarak; Rıza Çalımbay'ın dediği gibi bu takım ilk yarı olabildiğince çok puan toplamalı. Çünkü devre arasında transfer düşünmediğini söyleyen Çalımbay'ın bu şekilde 16-17 kişilik kadro üzerinden iki kulvarda rekabete devam etmesi mümkün değil.

Haber - Analiz: Dr. M. Sami SÜYGÜN