Tamer Tuna S.Damla'yı Nasıl Geçti ?

Türkiye futbol ligleri fotoğraf arşivini karıştırıyordum.Bir döneme damga vuran ( 3 büyüklerin dışında ) efsane kadroları keyifle inceledim.



2000-2001 Sezonu'nu 1. Lig'de 3. tamamlayan Hakan Bayraktar'lı, Ömer Çatkıç'lı, Hasan Özer'li Gaziantepspor'dan, 2001-2002 Sezonu'nda finalde Beşiktaş’ı 4-0 yenerek Türkiye Kupası’nı kazanan Cihan Haspolatlı'lı, Kaan Dobra'lı Kocaelispor'a, 2002'de Ersun Yanal ile başlayan rüyanın devamında 2003-2004 sezonunda UEFA Kupası 4. turuna kadar yürümeyi başarıp 4. turda Valencia'ya elenen El Saka'lı, Ali Tandoğan'lı, Skoko'lu ve Mustafa Özkan'lı Gençlerbirliğin'den, Petkov'lu,Murat Erdoğan'lı, Saidou'lu, Alban Bushi'li İstanbulspor'a kadar ne unutulmaz kadrolar var..



Arşivin içinde kaybolmuşken, Serkan Damla'nın 5 sezon formasını giydiği Bursaspor'u es geçmek olmazdı. Kemal Batmaz'dan Yılmaz Vural'a, Jörg Berger'den Nejat Biyediç'e, Erdoğan Arıca'dan George Hagi gibi nice antrenörlerle çalışmış bir isim. Öyle takım arkadaşları oldu ki, kimi Madrid'e, kimi İstanbul'a transfer oldu..Mesela o dönemlerde gelecek vadeden Serdar Kulbilge, Egemen Korkmaz, gol kralı Okan Yılmaz gibi..2 yıl önce aramızdan ayrılan futbol efsanelerinden John Moshoeu'yi kim unutabilir ? Real Madrid'e transfer olacak kadar yükselen Elvir Balic ve Murat Hacıoğlu da Serkan Damla'nın Bursaspor'dan hatırlayacağınız takım arkadaşlarıydı. Bu isimlerin dışında saymadığım özel bir isim daha var : O da şu sıralar Süper Lig'in izlemekten en çok keyif alınan takımlarından Göztepe'nin teknik direktörü Tamer Tuna.



Tamer Tuna hakkında kısaca bilgi verelim..1 Temmuz 1976 Ardahan doğumlu olan Tamer Tuna, futbola Galatasaray altyapısında başladı ve 1994 yılında profesyonel geçiş mukavelesi imzalayarak as takıma alındı. Sezon öncesi hazırlık kampından sonra henüz as takım için hazır bulunmadı ve oyun tecrübesi edinebilmesi için bir sezonluğuna Petrol Ofisi'ne kiralandı. Sezon sonu Galatasaray'a geri döndü; fakat yine yeterli bulunmadı ve neticesinde 1995-96 sezonunun başında Denizlispor'a transfer oldu. Denizli'de geçen 2 sezonun ardından sırasıyla Dardanelspor, Trabzonspor, Beşiktaş, Bursaspor, Samsunspor, Terek Grozny, tekrar Samsunspor (2005-2006) , Etimesgut Şekerspor, Gaziantepspor, İstanbulspor ve tekrar Dardanelspor (2008-2009)'da forma giymiştir.



Teknik direktörlük kariyeri

Futbola vedasından sonra teknik direktörlük yapmaya karar vermiştir ve ilk antrenörlük deneyimini 2010-2011 sezonunda Çanakkale Dardanelspor altyapı antrenörlüğü yaparak edindi. Mayıs 2011 tarihinde Çanakkale Dardanelspor teknik direktörlüğüne getirildi. 2013-15 yılları arasında Sergen Yalçın'ın yardımcısı olarak, Gaziantepspor ve Sivasspor'da görev aldı.2015 yılında ise teknik direktör Şenol Güneş'in göreve getirilmesiyle Beşiktaş'da yardımcı antrenör görev yapmıştır.



Tamer Tuna'nın 2003-2004 sezonunda beraber forma giydiği takım arkadaşı Serkan Damla'nın futbol geçmişini kısaca mercek altına alalım..Mersin’in efsane spor kulüplerinden biri olan Camspor’un unutulmaz hocası Müfit Bey tarafından daha 12 yaşındayken keşfedilen Serkan Damla, 15 yıllık profesyonel futbolculuk kariyerine 10 takım sığdırır. Bunlar sırasıyla; Kadirli İdman Yurdu, İçel Polisgücü, Gençlerbirliği, Manisaspor, Erzusumspor, Karabükspor, Bursaspor, Kayserispor, Mersin İdman Yurdu ve Karabükspor. Serkan Damla Antrenör olarak Mersin İdman Yurdu'nun küme düştüğü Süper Lig 2015-2016 Sezonu'nda 1'i kupa olmak üzere toplam 4 maçta görev yapmıştır.



Peki profesyonel futbol hayatına Serkan Damla'dan 3 yıl sonra başlayan, antrenör olarak ise daha önce 1 sezon Dardanelspor'u çalıştıran Tamer Tuna meslektaşı Damla'yı nasıl geçti ?



1. Prosedür Avantajı

Türkiye futbol ligleri için çok özel bu iki isimden Tamer Tuna şu sıralarda Göztepe'de antrenörlük kariyerini sürdürürken, kendisinden 3 yaş büyük (44) olan ve UEFA-A Lisans'ı elinde bulunduran Serkan Damla "UEFA PRO" lisans için yaptığı başvuruyu beklemekte.



Tamer Tuna Milli Takım'da forma giydiği için, puanı yüksekti. Puanı yüksek olduğu için ön plana alınan isimler arasındaydı ve meslektaşı Serkan Damla'dan daha önce puan ve süre kriterlerini tamamlayıp Süper Lig'de antrenörlük yapabilmek için gerekli olan "UEFA PRO" lisansını çok önceden aldı. Serkan Damla kriterlerini mevcut şartlardan dolayı geç tamamladı.



2. İstanbul ve Trabzon Vitrini

Aslında bu yazacaklarım bir Türkiye realitesi. Yani futbolu çok seven bilinçli kesim çok iyi biliyor ki, futbolculuk kariyeri biten bir antrenör eğer futbolculuğunda İstanbul takımlarında 1 sezon bile forma giymiş ise, futbolculuk kariyeri bittiğinde antrenörlük yolunda takım bulması ve basamak çıkması çok da zor olmuyor. Tıpkı Fenerbahçe'ye transfer olup 3 sezonda (60'ı ilk 11'de) 87 maça çıkan Özcan Kızıltan'ın "Fenerbahçeli Özcan" olarak hatırlanması örneğinde olduğu gibi.

Beşiktaş'ta 2 sezonda 34 maça çıkan Tamer Tuna, 15 yıllık kariyerinde 11 farklı takımda futbol oynamış olmasına rağmen "Beşiktaşlı / Trabzonlu Tamer" olarak hatırlanıyor. Tamer Tuna'nın Göztepe'de antrenör olarak göreve başlamasını sadece lisansa, futbolculuğunda 2 sezonluk Trabzon kariyerine ya da Beşiktaş günlerine bağlamıyorum. Allah var çok çabaladı. 2 sezon boyunca Şenol Güneş'in yardımcılığını yaptı. Yani Türkiye'de son 2 sezonun şampiyon takımında yarımcı antrenörlük.. Burada sözünü ettiğim, Beşiktaş ve Trabzon vitrininin, çalışan ve emeğinin karşılığını almak isteyen çiçeği burnunda bir antrenör için basamak olması.



3. Sahiplenme ve Özgüven Sorunu

Mersin hocalarının belki de en çok üzüldüğü, en çok serzenişte bulunduğu konudur bu başlık. Mersin İdman Yurdu bir kongre yapar; kimliğinde "Mersin" yazmayan bir aday çıkar, başkanlığı alır ve kendi bildiği gibi yönetmeye kalkar, dışarıdan bir hoca getirir ve sezon hüsranla biter. Son 6-7 sezonda Mersin futbolunda kronikleşen bir hastalıktır bu.

Nurullah Sağlam'ın Mersin İdman Yurdu'nu şampiyon yaptığı sezon, Tonia Tisdel, Adem Büyük ve Nduka'nın kadroya kazandırılmasındaki bir numaralı aktör Serkan Damla'ydı. Hakan Kutlu'nun takımın başında kaldığı 2. sezon da kadroyu kuran ( o günleri iyi hatırlayan birisi olarak söylüyorum ), Serkan Damla'dan başkası değildi.

Mersin'de Serkan Damla gibi futbolu gerçekten bilen kariyerli hocalarımız olduğunu biliyorum. Bugün Kozan Bld.Spor'u çalıştıran Özgür Gökdurna'nın da, kaleci antrenörü Orhan Altay'ın da, geçen sezon Akut Kocaman'ın teknik heyetinde yardımcı antrenörlük yapan Hakan Baygın'ın da iyi yerlerde olabileceğini düşünüyorum.

Futbolda sahiplenme ve tevazunun başarıya etkisi bana göre %30 oranında. Geri kalan &70'i kapsayan unsurlar; özgüven, cesaret (ön plana çıkmaktan korkmama), sistemli çalışma ve iş ahlakı. Kendinde bu %70'i tamamlayabilen her Mersin'li antrenör ve antenör adayının geleceğe umutla bakması mümkün. Sahiplenmenin biraz da ışığı görme hissiyatından doğacağını düşünüyorum. Etrafına ışık veren, iş ahlakı düzgün bir Mersin hocası, Mersin'de, Mersin İdman Yurdu'nda görev almasa da, İzmir, Ankara'da görev alıp ve zamanla yükselebilir. Bu sadece antrenörlük mesleği için değil; futbolcular için de geçerlidir. "Bize sahip çıkılmıyor." demek, kariyer mücadelesinde erken pes etmek için bir mazaret olarak kabul edilemez.