Gerçek enflasyon ve işsizlik % 20 !

Petrol-İş'in "2008 Dünya Krizi ve Türkiye" başlıklı araştırmasında, Türkiye'de gerçek enflasyon ve gerçek işsizlik oranlarının yüzde 20 düzeyinde olduğu belirtildi. Petrol-İş'in söz konusu araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, özellikle alt ve orta gelirli grupların yaşadığı gerçek enflasyonun, yüzde 8.7 düzeyinde olan yıllık resmi enflasyon oranından çok daha yüksek düzeylerde seyrettiği ifade edildi ve şöyle denildi: "Gerçekte, toplumu birebir ilgilendiren mal ve hizmet sayısı 90 dolayında. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yüzde 8.7 olarak açıkladığı 2007 ortalama fiyat artışı ise bu 90 ürün ve hizmetten ancak 30'u için geçerli. Gösterge niteliğindeki iki kalem olan ekmek ve kiradaki artışın yüzde 20'yi bulması bile, gerçek tüketici enflasyonunun yüzde 20'den az olmadığına işaret eder..."

TÜİK'in tanım tartışması nedeniyle işsizlik oranının da gerçek düzeyinden hayli düşük açıklandığının vurgulandığı açıklamada, "TÜİK'in tanım tartışması nedeniyle işgücünden saymadığı işgücü (dolayısıyla işsiz) sayısı dikkate alınsa, resmi işgücü 25.27 milyon kişi, işgücüne katılma oranı yüzde 51; resmi işsiz sayısı da 4.4 milyon olacaktı" denildi. "Bu da yüzde 10 olduğu iddia edilen işsizlik oranının aslında yüzde 17.4 olması demek. Aslında, 'eksik istihdamdakiler'i de işsiz tanımına katmak gerekir ve bu yapılırsa sayı 5.05 milyona çıkar. Bu da gerçek işsizlik oranının yüzde 20'yi bulması demektir."

Türkiye ekonomisinin büyüme sürecinin 2002 yılından bu yana dış çalkantıdan bağımsız olarak sürmekte olan bir dizi zaaf yüzünden tıkanma noktasına geldiğinin vurgulandığı açıklamada, "Artık, gelen büyük boyutlu yabancı sermaye girişlerinin, sermaye birikimini ve büyüme potansiyelini yeterince yukarı taşımadığı anlaşılmaktadır. İç talepteki teklemenin telafisi, ihracatla karşılanamaz duruma gelmiştir" denildi. "

" Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, Ekonomist Mustafa Sönmez tarafından yapılan araştırmaya ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde yaşayacağı zorlukların, tek nedeni dünya piyasalarındaki bu olumsuz gelişmeler değildir. AKP hükümeti tarafından bir 'başarı hikayesi' olarak sunulan 2001 sonrası yıllar, aslında ekonomideki zaafların derinleştiği ve emekçilere daha zorlu yaşam koşullarının dayatıldığı bir dönem olmuştur... Ekonomik rakamlar başka bir hikaye anlatmakta,Türkiye'nin derin bir krize sürüklenmekte olduğunu göstermektedir... "Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı, kamuoyuna duyurulan istihdam paketi, bölgesel asgari ücret, yerel idareleri piyasa mekanizmalarına bırakacak düzenlemeler gündemdedir. Hayata geçirilmeye çalışılan düzenlemelerle emekçilerin en temel kazanımları, bir kez daha kriz ve maliyetler gerekçesiyle ellerinden alınmaya çalışılmaktadır."