Zeki Uzundurukan: Bu bir Trabzonspor filmidir

Bonservis bedeli 28 milyon euro olan Diego Milito, İnter'i Şampiyonlar Ligi Şampiyonu yaptı. Bonservisi 22 milyon euro olan Forlan, Atletico Madrid'e UEFA Avrupa Ligi Şampiyonluğu yaşattı... Büyük futbolcular, büyük paralara transfer olur, büyük futbol oynar, büyük başarılar kazandırır, karşılığında da büyük paralar alır... Eğer sizin hedefiniz büyükse, transferlerinizi de bu mantık çerçevesi içinde yaparsınız... Trabzonspor'da her transfer döneminde yaşanan acemilikler, yanlışlıklar devam ediyor. Bir yazı yazalım, uyaralım, milyonlarca euro'lar yine çöpe gitmesin istedik... Başkan Sadri Şener, 'Önce kombineler satılacak. Sonra transferler yapılacak. Kombinelere neden ilgi göstermiyorsunuz? Böyle taraftarlık olmaz' diyerek bordo-mavili taraftarlara sitem ediyor... Yöneticiler ise sürekli transferle ilgili kendilerine yöneltilen sorulara: 'Biten bir şey yok... Görüşmelerimiz sürüyor... Çok para istiyorlar... Biz teklifimizi yaptık... Bekliyoruz..." şeklinde cevap veriyorlar. Bursaspor'un şampiyonluğundan sonra gelecek sezon Trabzonspor'un işi çok daha zor olacak. Artık rakip olarak sadece Üç Büyükler yok, bir de Bursaspor var. Üstelik de Bursaspor şampiyon kadrosunu koruduğu gibi gücüne güç katacak hamleler yapmaya başladı. Trabzonspor'dan ses yok. Günlerdir Pantelic ve Glowacki isimleri ile taraftarları oyalıyorsunuz. "Vederson çok para istedi" dediniz. Bu oyuncuyu Bursaspor'a kaptırdınız. Elinizin içindeki Mehmet Batdal ve Çağlar Birinci Galatasaray'a gitti. Efendim, Pantelic yıllık 2 milyon euro istiyormuş. Bonservisi elinde olmasına rağmen, menajeri de 2.5 milyon euro imza parası istiyormuş. Beyler! Pantelic denen adamın transfer market değeri 7 milyon euro. Geçen sezon Ajax'ta 25 maçta 16 gol atmış. Üstelik de Dünya Kupası'nda Sırbistan Milli Takımı ile boy gösterecek. Yani fiyatını 2'ye 3'e katlama ihtimali çok yüksek. Kabul et istediği şartları, attır imzayı! Umut'un kaçırdığı goller nedeniyle saç-baş yolan taraftarın huzur içinde maç izlesin... Transfer çalışmalarını sürdüren Trabzonsporlu yöneticiler biraz büyük düşünün! Teknik direktör Şenol Güneş, bırak bu 'Takım içindeki dengelerin bozulmasını istemem' mantığını. Çok gerilerde kaldı bu düşünce... Büyük düşünün... Büyük düşünün! Çünkü artık mazeretiniz yok! 'Bizi şampiyon yapmazlar ki...' sözünü Bursaspor tarihe gömdü. "Büyük düşünün" derken, akıllıca transferler yapın! Geçmişte ve yakın zamanda yaptığınız hatalardan ders alın. Ben bunlardan birkaçını hatırlatayım isterseniz:

Sezon: 1999-2000 Mehmet Ali Yılmaz dönemi.... Trabzonspor yine bugün olduğu gibi etkili bir forvet arıyor. Gözler Norveç'in Tromsö takımında oynayan Rune Lange'ye çevriliyor. Mehmet Ali Yılmaz, Lange'nin imza töreninde büyük bir gururla söylüyor: 'Lange'ye 17 milyon mark saydım!' O Rune Lange, 45 gün arayla yapılması gereken aylık ödemeler yapılmadığı için çekip gidiyor. Trabzon'la Norveçli golcü FIFA'lık oluyor. Dava 10 yıl sürüyor ve sonucunda Trabzonspor faizleriyle birlikte 5.5 milyon TL ödemeye mahkum oluyor. Sonuç fiyasko!

Sezon: 2004-2005 Başkan Atay Aktuğ dönemi. Yönetici Metin Akbaşoğlu, Wisla Krakow'un o yıllarda başkan yardımcısı (şimdi başkanı) Boğdan Basalaj ile yaptığı uzun pazarlıklar sonucunda Szymkowiak'ı 800 bin euro karşılığında Trabzonspor'a kazandırıyor. O sezon Trabzonspor şampiyonluğun ciddi adayı! Başkan Basalaj, Metin Akbaşoğlu'na diyor ki: "Szymkowiak'ı tek alma. Yanında Zurawski'yi de al. Bunlar müthiş ikili. (Tıpkı Gökdeniz-Fatih Tekke gibi) Zurawski'yi de al, şampiyon ol!' Metin Akbaşoğlu, başkan Atay Aktuğ'u arıyor, "Zurawski'yi de alalım mı? İkisinin transferini 2.5 milyon euro'ya bitiririz" bilgisini veriyor. Atay Aktuğ pek oralı olmuyor. Ve Zurawski transferi gerçekleşmiyor. Devre arasında gelmesine rağmen Szymkowiak ise yarım sezonda Trabzonspor'da harikalar yaratıyor. 8 gol, 11 asistle sezonu tamamlıyor. Ama şampiyonluk kaçıyor. Forvet Zurawski ise o sezon sonunda 4 milyon euro'ya Celtic'e imza attı. Yönetim, Zurawski konusunda fiyasko bir karar vermiş oluyor.

Sezon: 2005-2006 Başkan Atay Aktuğ dönemi.... Bir transfer komitesi kuruluyor. Yöneticilerden Murat Bozoğlu ve eski futbolculardan Lemi Çelik, aylarca Brezilya'da futbolcu izliyor. Ama bu ikili, Brezilya'dan aranan golcünün ismini bir türlü başkana veremiyor. Başkan Atay Aktuğ da bu duruma el koyuyor ve jet hızıyla Tomas Jun transferini gerçekleştiriyor. Aktuğ, gururla imza attırıyor Jun'a ve diyor ki: 'Çek Ligi Gol Kralını aldık!' Tomas Jun'a 3 milyon 450 bin euro bonservis ücreti ödeniyor. Jun, Trabzonspor formasıyla çıktığı 16 maçta 478 dakika sahada kalıyor ve sıfır gol atıyor. Devre arasında Beşiktaş'a kiralanıyor. Beşiktaş'ta da sadece 1 gol atarak (O gol de savunmaya çarpıp kaleye girmişti) koca bir hayal kırıklığı yaratıyor. Jun transferi de fiyasko!

Sezon: 2009-2010 Başkan Sadri Şener dönemi... Gökhan Ünal ve Umut Bulut, inanılmaz goller kaçırıyor. Sabırlar taşıyor. Camia usta bir golcü istiyor. O golcü ayaklarına geliyor: Fatih Tekke. Trabzon'da bir basın toplantısı düzenleyerek koşulsuz-şartsız Trabzonspor'a imza atacağını söylüyor. Bonservisi 2 milyon euro. Bizim yöneticiler, her zamanki kurnaz politikaları ile ne kadar çok şey kaybettiklerini sonra anlıyorlar. Fatih'e 2 milyon euro vermiyorlar. Trabzon'da imza için bekleyen Fatih için "Biz Fatih Tekke'ye ulaşamadık" diyorlar. Başkan Sadri Şener, 36 saat uçak yolculuğu ve 14 saat otobüs yolculuğu yaparak Kolombiya'ya gidiyor. Sadri başkan, Atletico Juniors takımında oynayan Teofilo Gutierrez'i buluyor. 3.5 milyon dolar bonservis bedeli ödeyerek Gutierrez'i Trabzonspor'a getiriyor. Bir araştırma yapıyoruz. Trabzonspor'un Gutierrez'e verdiği bonservis bedeli ile Kolombiya Ligi'nden 4-5 takım satın alınabileceğini öğreniyoruz. Sonuç tam bir fiyasko! Teofilo Gutierrez hâlâ gol atamadı. Başkan Sadri Şener, her fırsatta 'Ne yapalım bize Teofilo'yu Şota önerdi' diyor. O Şota Kayserispor'a teknik direktör olduktan sonra hemen soruyorlar: "Teofilo'yu Kayserispor'a ister misin?" diye. Gürcü futbol adamının cevabı kabus gibi: 'Teofilo'yu ne yapayım! İşime yaramaz!' Kolombiya Ligi ile ilgili bir araştırma yapıyoruz. Bundan bir sezon önce Kolombiya'nın en iyi golcülerinden Rodallega'nın, Meksika Ligi gibi çok pahalı bir ligden 4.5 milyon dolara Premier Lig'e transfer olduğu bilgisine ulaşıyoruz. Geçen sezon 2.5 milyon euro'ya alınan Gabriç'i anlatmama gerek yoktur artık diye düşünüyorum. Çünkü sıradan Anadolu takımları bile Gabriç'i kiralık olarak istemiyorlar.

Sadri Şener'e: Bu camia, bu taraftar ikinci bir Teofilo Gutierrez faciasını daha kaldıramaz başkan!

Şenol Güneş'e: Çok zor bir sezon seni bekliyor. Bırak şu takım içi dengeleri... En iyisini iste. Trabzonspor'un maçı çevirebilecek bir yıldıza çok ihtiyacı var. Gerekirse masaya yumruğunu vur. İşine kimseyi karıştırma! Büyük düşün hocam! Büyük düşün! Dalın ucuna gitmekten korkma, çünkü meyve oradadır!

Son söz: Bu mantalite ile ne kombine satabilirsiniz, ne de şampiyon olabilirsiniz. Büyük düşünün, büyük! Trabzonspor Türk futbolunun bir devi! Nasıl Fenerbahçe, Forlan'ı, Milan'ın listesindeki Krasic'i istiyorsa siz de böyle yıldızların peşine düşün! Tüccar mantığı ile küçük hesaplarla lig 5.'si olmaktan öteye gidemezsiniz. Bu sezon 'Biz Anadolu'dan bir şampiyon daha çıkardık!' diyerek övünüyosunuz. Ama ya gelecek sezon da Bursaspor şampiyon olursa! İşte o zaman 'büyüklük' tartışmaları başka boyutlara taşınır. Henüz kaybedilmiş bir şey yok! Fiyasko transferler yapılmadı. Doğru hamleler yapmak için önünüzde zaman var. Bırakın transferleri Şenol hoca yapsın! Sizler de transfer peşinde koşmayı bırakın artık, küstürdüğünüz Trabzonsporlular'a kucak açın! Yanlışlarınızın üzerine yanlışlarla gitmeyin! Yoksa şampiyonluk yine Kafdağı'nın ardında kalır