Tarih sizi sorgulayacak !

Orduspor maçına gelene kadar takımın oyun sistemini sorguluyorduk. Bu takımın kanatları yok, 4-4-2 sisteminin bu oyuncu karakterine de uymadığı açıkça belli oluyordu. Ve Ordu maçında sahaya çıkan kadro bu sistemin müjdesini verir nitelikteydi. Yunus, Şehmuz ve Fatih Şen’den oluşan riskli fakat hücumcu bir kadro ile sahaya çıkan kırmızı lacivertliler, ilk yarıda rakibine nefes aldırmayan bir oyun sergiledi. Sistem tıkır tıkır işliyor, tribünde herkes oynanan oyundan dolayı keyifliydi. Devre arası basın tribününde ikinci yarıda bulunacak bir erken golün farkı getireceği inancı da hakimdi. Futbolcular ikinci yarıya çıktı ve kabus başladı. Ardı ardına yenilen goller (!) karşısında herkes büyük bir şok yaşadı.

Dünyaca ünlü iki futbolcu olan Pele ve Ardiles’in rol aldığı ‘Zafere Kaçış’ filmi aklımdan geçti o an.. Filmin son sahnelerinde oynanan maçın devre arasında futbolcuların kaçması için soyunma odasına ulaşan bir tünel açılmıştı. O cesur ama esir futbolcular maçı bitirmeden stadyumu terk etmek istemediler. Ve maça çıkıp onurları için mücadele edip, her şeye rağmen kazandılar.

Şimdi düşünüyorum da keşke, Ordu maçının devre arasında futbolcular bir yolunu bulup ta soyunma odasından kaçmış olsalardı. En azından kişiliksiz ve mahkum bir futbolu da sahada görmemiş olurduk.

Olayın fazla detaylarına girmeyeceğim. Tribüne gelen herkesin gözleri önünde cereyan eden bu skandal maçın faturası şimdilik Yüksel Yeşilova’ya kesildi.. Zaten uzatmalı olan aşk maçın hemen ardından ayrılıkla sonuçlandı. Ve yüzükler atıldı.

Peki bu duruma gelinene kadar tek suçlu Yeşilova’mıydı? İkinci yarıda ortaya konan oyun ne sistemle, ne performansla ne de şansla açıklanabilirdi. Bu maç sadece Yeşilova’ya ve kurmaylarına mal edilecek türden de bir maç değildi. Tek mutluluğumuz ise Başkan Ali Kahramanlı’nın bu durumu en azından teşhis etmiş olmasıydı.
Bu süreçten sonra Mersin İdmanyurdu için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Taşlar yerinden oynadı artık.
Ordu maçındaki bu rezaletin perde arkasında her kim ve kimler varsa, tarih onu yargılayacak.
Ve Mersin bu maçı asla unutmayacak…