Testi kırılmadan !

Pazar günü oynanan maçın skorundan çok hakemi konuşuldu maç sonrası.
Zaten biz sonradan konuşuruz olan biteni.
Alışkanlığımız bu.
Testiyi kırmadan dayak atmak Nasreddin Hoca?nın zamanında kaldı.
Ama biz yine de bir bakalım olan bitene..

Yönetimin kapısını aralayalım ?

Profesyonel yönetilen kurumlarda herşey plan dahilindedir. İşler, planlanan programın dışına çıktığında yöneticiler devreye girer ve sorunun çözümüne katkı sağlar. Kulüp yöneticiliğinin de bundan pek farkı yoktur, eğer kurumsallaşmışsan? Marifet devre arası soyunma odasına girip kulak çekmekte ya da prim vermekte değildir. Marifet yaşanacakları görebilecek uzak gözlüklere sahip olabilmektedir.. Öngörülü olabilmektedir?

Geçen sezon sütten ağzı yanan Mersin İdmanyurdu yönetimi maalesef yoğurdu üflemeyi yine unutuyor. Nasreddin Hocanın ?Ya tutarsa? deyip göle çaldığı maya gibi, bir türlü bu takımın mayası tutmuyor. Serhat Güller gidiyor, Ergün Penbe geliyor. Yeşilova gidiyor, Nurullah Sağlam geliyor. Trafik yoğun olunca da kazalar kaçınılmaz oluyor.

Sahaya dönüyoruz, durum burada da pek iç açıcı değil?

Sahamızda oynadığımız son 3 maçı da iyi başlayıp kötü bitiriyoruz. Yenmek istediğimiz her maçı kaybediyoruz, yenilmememiz gereken maçları da kaybetmiyoruz. Yani hem oyun hem de futbolcu mantalitemiz yenilmeme üzerine kurulmuş. Bu da bizim büyük takım olmadığımızı göstermekte.. Çünkü, büyük takım olmak; tesisinle, kurumunla, alt yapınla, yönetiminle, taraftarınla ve futbolcunla galip gelmeye hazır olmaktır. Mersin İdmanyurdu buna şu an için hazır değildir. Ve alınacak olası bir başarının adı da ?tesadüf? olacaktır.

Hakem Zafer Demir?in damgasını vurduğu Antep maçına gelelim.

Bana göre bu maçın yorumu; ?Profesyonel bir arenada yapılan amatör işlerdir? Sertaç ve Nurullah?ın amatörlüğüne, hakem Zafer Demir de aynı şekilde cevap vermiştir. Hakem Demir kararlarını oyun ve oyuncu psikolijisinden uzak vermiş, oyun kurallarını ise kaprisli bir şekilde uygulamıştır. Hakemin, yenik durumda olan ve gol arayan bir takım lehine çalınan faulden sonra aynı takımı bir sarı bir de kırmızı kart ile cezalandırması, oyun kuralları içinde de olsa negatif bir yorumdur. Zafer Demir yanlış kararlarıyla değil, yanlış yorumlarıyla maçın altında kalmıştır. Zaten istatistiklerine bakıldığında da Demir?in otoritesini cebinde taşıyan bir hakem olduğu da gün gibi ortadadır.

Sözün kısası,

Büyük kulüp kolay olunmuyor ...

Krizin iyi yönetilmesi ,

Yanlış hesabı Hacettepe?den şans eseri dönen bir kulübün, geleceği ile ilgili daha emin adımlar atması,

Yola tesisleşme ve kurumsallaşma parolası ile çıkanların, alınan başarısız sonuçlara rağmen gerçek gündemlerine bir an önce dönmesi gerekiyor..

Sadece rakiplerinin gücünü değil, maçını yönetecek hakemlerin dahi özelliklerini bilmesi gerekiyor.

İş işten geçtikten sonra değil, testi kırılmadan, Nasreddin Hoca gibi peşinen dövmek gerekiyor.