3 Şekerli Çay !

Maçın skoruna baktığınızda Rizespor’un Mersin İdmanyurdu’na bariz üstünlük kurduğunu ve farklı bir skorla maçı tamamladığını düşünülebilirsiniz.
Fakat maçı çıplak gözle ya da televizyondan izleyenler, oynanan oyun ile skorun birbiriyle yakından-uzaktan alakalı olmadığını göreceklerdir.

Maça baktığımızda sahaya tek forvetle çıkan Nurullah Sağlam'ın daha kontrollu ve deplasmanda kullanacağı bir şablonla Rize deplasmanında sürpriz bir galibiyet aradığını görüyoruz. 3-0’lık skora rağmen söylemek gerekirse, neredeyse Sağlam’ın bu düşüncesi de az kalsın gerçekleşecekti.. Ama ortaya farklı bir skor çıktı. Futbolda bu tip oyun-skor tezatlığına rastladığımız bir çok maç var. Rize-Mersin maçı da o maçlardan biriydi bana göre..

Sağlam, orta sahasını kalabalık tutan oyun şablonu ile çıktığı maçta, rakibini orta alanda boğmayı ve bol pas yaparak rakibinin hızını kesmeyi planlıyordu. Oyunun bir çok zaman diliminde kırmızı lacivertliler bunu yapmayı başardı.İlk yarının hemen başlarında Rize ataklarını savuşturan Sağlam’ın talebeleri daha sonra oyunun kontrolünü eline aldı. Orta alanda yardımlaşma ve pas trafiği üst seviyede olmasına rağmen final paslarında aynı derecede beceri sağlanamadı. Şehmuz’un beslenme çantası olan Veysel ve Erdal asistlerde karavana çektiler. Zaten Şehmuz’un da sezon başından bu yana kişisel becerilerini sahaya yansıttığı bir maç olmadı . Şu ana kadar sadece hava toplarına hakim bir görüntü çizen tecrübeli forvet, ne adam eksiltebildi ne de gol noktalarında etkili vuruşlar sergileyebildi. Takımın etkili oyun sergilediği dakikalarda verilen penaltı, Mersin’in oyun disiplininde olumsuz bir etki de yaratmadı nihayet. Bu da önemli bir gelişme takım adına..

Galibiyet golü bulmaya çalışan kırmızı lacivertliler bu dakikadan sonra beraberlik golü bulmak zorundaydı. İkinci yarıda da hırslı ve dinamik bir oyun ortaya koyan kırmızı şeytanlar, rakibin üstüne yüklenince, orta alanda zaman zaman boşluklar verdi. Musa ve Yunus’un oyuna girmesi takımın ofans gücüne ciddi katkılar yaparken, yorulan Mersin orta sahasını etkili driplinglerle kullanan Rizesporlu oyuncular 2 ve 3. golu son dakikalarda bulabildi. Gollerin geldiği dakikalar maçta riskin en fazla alındığı ve beraberlik golünün kovalandığı zaman dilimiydi. Rizespor’un attığı ikinci golün mimarı Ernani’ydi. Brezilya asıllı futbolcunun atak başlatma düşüncesi ve kısa düşen pası, maçı Mersin idmanyurdu adına bitiren hareket oldu.

Bu yenilgi Mersin’i, puan cetvelindeki yeri açısından kara kara düşündürse de, sahada oynanan oyun gelecek haftalar için umut verdi. Daha da ileriye gitmek gerekirse, -Ordu maçının ilk yarısını saymazsak- Rize’de sergilenen futbolun şu ana kadar kırmızı lacivertlilerin en iyi oyunlarından biri olduğunu da düşünüyorum. Yani ben Rize’de içtiğimiz 3 şekerli çayın ağızlarda bir tad bıraktığına inanıyorum.



Rize için birkaç cümle kurmak gerekirse, çok da iyi bir görüntü çizmedi Karadeniz ekibi… Orta alanda aksayan rakip takımın en büyük avantajı ise kontra futbolculara sahip olması. Rize hızlı hücum yapabildiği maçlarda başarılı olabilecek bir ekip. Sezon sonunda İlk 6’ya girerlerse kendilerini başarılı saysınlar.

Hakem Mustafa İlker Coşkun’un hükmettiği penaltı tartışılabilecek bir karar. Defansın timeing hatası da olsa darbe çok belirgin değildi. Hakem istese en direkt vuruş da verebilirdi. Bir de Musa Kuş’un girdiği pozisyonda da yan hakemin donup kaldığı ofsayt kararı da tartışmalı pozisyonlar arasındaydı. Topa vurulduğu an rakip oyuncunun ayakları ofsaytı bozuyordu. Buna rağmen hakem İlker Coşkun, geçen haftaki hakeme oranla zemzem suyuyla yıkanmış gibiydi !..