Kafalar GS ve FB maçlarında!

Mersin İdmanyurdu'nun Kayseri deplasmanı tanıdık bir hikaye ile başladı. Tıpkı 2 hafta önce Sivas deplasmanında olduğu gibi yine otel önünde takım otobüsüne haciz şoku yaşandı. Taraflar birbirini suçlarken olan yine İdmanyurdu'nun imajına oluyor. Bu gidişle borcu ödeyip kurtulmak yerine takım Gençlerbirliği deplasmanına tren ya da uçakla götürülürse şaşırmayın.

Maça gelince... Balıkesir, Akhisar, Sivas, Konya derken Kayseri maçında da topa daha fazla sahip olmaya çalışan bir İdmanyurdu izledik. Belki bu planın bir parçası olarak son 4 maçtır Mitroviç yerine Sadiku'yu defans merkezinde izliyoruz. Sadiku ile defanstan pasla çıkmayı amaçlıyor olabilir Rıza Hoca. Ya da bir komplo teorisi olarak Mitroviç'i gözlerden uzak tutup olası bir transfer talebinden korumak istiyor. Açıkçası üç büyüklerde rahatlıkla oynayabileceğini düşündüğüm Mitroviç'in yedek kalmasına ben başka bir gerekçe bulamadım.

Rıza Hoca'nın topa sahip olmaya çalışan yeni takımı rakiplerin de elverişli olmasıyla yeni taktiğe uyum sürecini daha rahat geçirdi. Kadrosunda Khalili, Oktay, Vederson, Serkan gibi pas yüzdesi yüksek oyuncular bulundurması da elbette diğer önemli bir avantaj. Aslında daha çok driplinglerle kaleye gitmeyi seven Nakoulma dışında takımın genel oyuncu yapısı pas takımına uygun. Böyle olunca tıpkı geçen 4 maçta olduğu gibi Kayseri'ye karşı da topa daha fazla sahip olan, kaleye şut çeken, duran top kullanan bir İdmanyurdu izledik. Ancak, atakları olgunlaştırma ve bitiricilikte aynı başarı sağlanamayıp üzerine bir de konsantrasyon eksikliği ve basit hatalar eklenince 2 farkla geriye düşen de yine İdmanyurdu oldu. Sanki akıllar bir parça GS-FB maçlarında gibiydi. Nihayetinde futbolcu ve teknik heyet için önemli vitrin maçları. 2-0 a rağmen oyundan düşmemek ise önemliydi. Nitekim son dakikaya kadar mücadeleyi sürdüren İdmanyurdu emeğinin karşılığını 1 puan ile aldı. Maçın hakkı da buydu sanki.

Erciyes bıraktığı iki puan ile ligde kalmak adına olmayan umutlarını da tüketti diyebiliriz. Zaten Kayserispor Süper Lig vizesi almışken Erciyes'in düşmesi bence yerinde oldu. Futbolun pek itibar görmediği Kayseri için iki takım fazlaydı diye düşünüyorum.

Kayseri deplasmanında sarı kart sınırındaki hiçbir oyuncunun kart görmemesi de önemliydi. GS karşısına tam kadro çıkacak İdmanyurdu elbette geçtiğimiz 5 hafta kadar rahat topa sahip olamayabilir. Ancak, ön alanda pres konusunda ehil bir takım olan İdmanyurdu GS'ye büyük zorluk çıkaracaktır. Topla hızlı çıkması ve ön alanda çabuk çoğalması bir diğer avantajı. Geçmiş maçlara ve oyun tarzlarına bakınca FB'den ziyade GS için daha büyük bir tehdit gibi duruyor İdmanyurdu. Bu arada başta Yasin-Sneijder karşısında oynayacak sağ bekimiz olmak üzere kart ceza sınırındaki tüm oyuncuların ekstra dikkatli olması gerekecek. Aksi halde FB maçına bir hayli eksik çıkmak olası.

Son olarak GS maçında taraftarımızın da sarı kart ceza sınırında olduğunu unutmayalım. Tribün kapatma cezası alıp çok sevdiğimiz takımımızı FB maçında yanlız bırakmamak adına çirkin ve kötü tezahurattan uzak durmalıyız. Aksi halde FB maçında stadda sadece çekirdek sesi ve misafir tribünün sesini dinleriz.