Keyif kahvesini hak ettik!

Mersin İdmanyurdu, 13 galibiyet, 8 beraberlik ve 13 mağlubiyete karşılık alının 47 puanla Süper Ligi 7'nci sırada tamamladı. Lige yeni çıkmış, üstelik de ligin en düşük bütçeye sahip takımı için ilk yıl en rasyonel hedef ligde kalmaktır. Bu bağlamda ligi 7'nci sırada bitirmek kuşkusuz büyük bir başarı. Bu başarının kazanılmasında emeği geçen başta Rıza Çalımbay'ı, ekibini ve futbolcuları olmak üzere idareciler ve taraftarı tebrik etmek gerekli.

Galatasaray'ın şampiyonluk kutlaması, FB ve BJK'nin teknik adam arayışları, transferler, vs. derken ligin yeniden başlayacağı 14 Ağustos'a kadar hep farklı gündemler meşgul edecek spor kamuoyunu. Ulusal basında bunlar yazılıp çizilecek.

Mersin İdmanyurdu'nun tüm imkansızlıklarına rağmen elde ettiği bu başarıyı ise çok yerde okuyup, izleyemeyeceğiz muhtemelen. Ama anılarımız henüz tazeyken bir keyif kahvesi eşliğinde kafamızda kendi manşetlerimizi atıp, kendi kliplerimizi oynatabiliriz. Mesela ben keyif kahvemi içerken 4-2'lik Eskişehirspor galibiyetini, Sivasspor deplasmanındaki son dakika geri dönüşünü, Muslera'nın Mersin Arena'daki zor anlarını, Nakoulma'nın rüzgarıyla devirdiği bek oyuncularını, nöbetçi Sinan'ı, görünmez duvar Mitroviç'i, ilk Beşiktaş maçında kalesinde devleşen Nihat'ı ve her hareketi kalite kokan Welliton'u geçirdim aklımdan. Elbette daha çok anı vardı bu güzel sezona dair zihnimde. Ancak maalesef kahvem bitti.

Bu sezon hoş olmayan anılar da biriktirdik elbette. Ayrica, Rıza Çalımbay ile ilgili belirsizlik ve iyice kasan CAS nedeniyle biraz gergin ve karamsarız. Ama en azından bir keyif kahvelik erteleyebiliriz bu kötü anıları ve karamsarlığı. Çünkü MİY taraftarı bu keyif kahvesini çoktan hak etti...