Değişen bir şey yok!

Geçen hafta Antalyaspor'a 3-2 kaybeden ve sondan birinci sıraya demir atan İdmanyurdu'nda, hafta boyu merak edilen Kasımpaşa maçı değil yönetim cephesinde ne gibi gelişmeler yaşanacağıydı. Görünen o ki Mersin BB Başkanı'nın iyi niyetli girişimine rağmen değişen pek bir şey yok. Ali Kahramanlı başkanlığında kurulan yeni yönetimin maddi desteği yaraya pansuman olsa da uzun vadede sıkıntıyı ortadan kaldırması zor görünüyor. Yani aslında İdmanyurdu hafta başındaki durumundan farklı bir yerde değil.

Teknik açıdan bakıldığında da değişen fazla bir şeyin olmadığını söyleyebiliriz. Geçen hafta 2-0'dan maç veren teknik kadro ve futbolcular bu defa da 1-0 dan maç verdiler. Farklı olarak bu kez hakem de oyuna müdahildi. Murat-Mehmet Taş-Sadiku-Oktay ile rakibe alan bırakmamaya çalışırken ilk yarı sonunda duran toptan gelen gol dışında kaleye gidemeyen bir MİY ile karşılaştık. Neyse ki Rıza Çalımbay Mersin'e kazanmak için gelmemişti. Tıpkı Bülent Korkmaz gibi aslında Rıza Çalımbay da 1 puana razıydı. Aksi halde kazanmayı düşünse geriye yaslanmak oyun felsefesi haline gelen İdmanyurdu'nu çok daha erken nakavt edebilirdi.

Haftaya cezalı Vederson, Murat, Mitroviç ve Nakoulma yanında sakatlığı devam eden Khalili, Hamza Hamzaoğlu ile çıkış arayan Bursaspor ile karşısında olmayacak. Yani sıkıntı büyük. Her şeye rağmen ligde makasın çok açılmamış olması ise şu an için tek teselli.

Bugün itibarı ile taraftarın ne yönetime, ne teknik kadroya ne de futbolculara inancı kalmamış görülüyor. 15 gün sonra açılacak transfer sezonunu bekleyenler çoğunlukta. Ancak, mevcut maaşlar bile ödemezken transfer için nereden bütçe bulunacağı, bu sıkıntılı takıma kimin evet diyeceği ve olası başarısızlık durumunda transfer harcamalarının kulübü daha da sıkıntıya sokup sokmayacağı sorularının cevabı meçhul. Bilinen bir gerçek var ki transferin dedikodusu bile taraftara heyecan verir. Hele ki bunca olumsuzluk, umutsuzluk ve değişmezliğin arasında. Muhtemelen ilerleyen günlerde bir transfer yazısı ile bizlerde bu heyecana ortak oluruz. Ancak, isimlerden ve pozisyonlardan önce yapılacak transferlerde ilk tercihin her koşulda alın terini sahaya yansıtacak, heyecanını kaybetmemiş futbolculardan yana olması en büyük temennim.