Sürgün, ruhlardadır

Tarih22.02.2008 - 10:04:56

Sürgün, ruhlardadır

Şehir olanca kasveti ve sanayileşmiş hali ile hem ilişkilere, hem de yaşamın gidişatına müdahale ediyor. Biri erkek, biri kız iki çocuklu bir aile, artık şehirden uzaklaşmak, büyükbabadan miras kalan köy evinde yaşamaya başlamak üzere yola çıkarlar. Bir yandan aile bireylerinin iletişimindeki kopukluk, bir yandan da kır hayatına alışma çabası, bizi Rus yönetmen Andreï Zvyagintsev'in pek de rahatlatıcı olmayan sessizlik içindeki öyküsüne bırakıyor. Bahsi geçen iletişimsizlik hali, modern sonrası dönemde üretilen diğer filmlerdeki hale de benzemiyor. Onlar, sükun içindeler, hislerini yüzlerinden okumamız mümkün değil, çocukların dahi.

Alex, Vera ve çocukları Eva ile Kir'in öyküsü, kır yaşamına alışmaya çalışan bir aile fikrinin yanı sıra içinde hataları, yabancılığı, korkutucu suskunluğu, mülkiyeti ve hayal kırıklığını da barındırıyor. Bir gün Vera (Maria Bonnevie) kocası Alex'e hamile olduğunu ve çocuğun onun olmadığını söyler. Film boyunca ifadesizliği ile zihinlere kazınan Alex (Konstantin Lavronenko), bu konu üzerine eşi ile mevcut iletişim yollarının tümünü reddetmeyi ve öfkesini yine sessizliği ile yaşamayı sürdürecektir. Oğlu Kir'in bahsettiği bir olay üzerine karısının kendisini yakın bir arkadaşı (Robert) ile aldattığını sanır. Halbuki gerçek hiç de öyle değildir. Alex durumu kardeşi Mark'a anlattığında, onun verdiği cevap bu yüzleşmeyi en iyi anlatan şey belki de: "Onu öldürebilirsin, ki bunda haklısın. Ya da onu affedebilirsin, ki bunda haklısın." Nihayetinde Alex, karısının bu bebekten kurtulmasına karar verir ve yasal olmayan yollarla kürtaj yaptırır. Vera hâlâ sessizdir, kararı kocasına bırakmıştır. Tek diyebildiği "Birbirimize yabancıyız." olur.

Vera'nın bu olay sonrasında ölümü ile yaptığının bir hata olduğunu düşünen ve bu durumla acı bir yüzleşme yaşayan Alex, Robert'e yaptığı ziyarette hiçbir şeyin sandığı gibi olmadığını öğrenir. Vera hamiledir, ama bebeğin babası Alex'tir. Vera ne iki çocuğunun ne de gebe olduğu bebeğin kendilerine ait olmadığını düşündüğünden Alex'e, "Çocuk senin değil." demiştir. Aynen kendisinin de ebeveynlerinin olmadığını düşündüğü gibi. Büyük bir yanlış anlaşılma üzerine kurulmuş bir öykü gibi görünse de iletişimsizliğin varabileceği karanlık noktaları açık eden bir film "Sürgün".

Andreï Zvyagintsev, ilk filmi "Dönüş" ile babasız büyümüş ve birbirlerine sıkı sıkıya bağlı iki kardeşin bir gün babalarının geri dönmesiyle değişen yaşamlarına çevirmişti kamerasını. Bu film ile çok beğenilmiş ve birçok festivalden de ödüllerle dönmüştü. Zvyagintsev, ikinci filmi Sürgün'de de Lavronenko'ya yine baba rolünü vermiş. Lavronenko da geçtiğimiz yıl düzenlenen 60. Cannes Film Festivali'nde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülmüştü. Film, William Saroyan'ın "The Laughing Matter" (Güldüren Mesele) isimli ve bir doğumun tüm aileyi nasıl da üzgün kılabileceğini anlattığı kitabından esinle yapılmış. Sürgün, Hıristiyanlık'a göndermeler yapan metaforlar barındırıyor öyküsünde. Filmin başarılı sahnelerinden birinde çocuklar Leonardo da Vinci'nin "The Annunciation" resminin (Cebrail'in Meryem'e İsa'nın hayat buluşunu müjdeleyişi) yapbozu ile oynuyorlar. Vera, kızı Eva'dan (Eve: Havva) kendisine bir elma getirmesini istiyor. İncil'den okunan ve aşkın ısrarcı olmayışını anlatan bölümde bir kitap ayracının üzerinde "cenneten kovuluş"u simgeleyen bir resim görüyoruz.

Rus yönetmen Andreï Tarkovski'den bilinçsizce etkilendiğini söyleyen Zvyagintsev, Sürgün'de kadraj oluşturmada ne denli başarılı olduğunu kanıtlıyor. Şehrin kasvetini, kırın boşluğunu ve sakinliğini aktaran görüntüler için yönetmenin yanı sıra görüntü yönetmeninin, ışık elemanlarının da hakkını vermek gerekir. Gölge ve ışık kurulumunun, renklerin ruh hallerini başarıyla yansıtışının zihinlerde yer edeceği bir yapım 'Sürgün'. Bir filmin gerçeğin yeniden kurulumu olduğunu savunan ve bu sebepten de filmi ahenkli bir rüyaya benzeten Andreï Zvyagintsev'in Sürgün'ü haftanın öne çıkan yapımı. 150 dakikalık süresi, sıradan izleyicinin sabrını biraz zorlasa da...


SÜRGÜN

Yönetmen: Andreï Zvyagintsev

Oyuncular: Konstantin Lavronenko, Maria Bonnevie, Alexander Baluev,

Maxim Shibaev

Bu haberi (1899) kişi okudu, (0) kişi yorumladı.
YORUMLAR Yorumlar olumlu oy sayısına göre sıralanmaktadır.
Hiç yorum yok! Yorumunuzu eklemek için tıklayınız
Mersin Web Tasarım Ajansı
TFF 2. Lig Beyaz Grup
S Takymlar O G B M A Y Av P
1 Serikspor 33 21 8 4 78 34 44 71
2 68 Aksarayspor 33 21 7 5 65 33 32 70
3 Elazığspor 33 20 9 4 67 30 37 69
4 Menemen FK 33 18 7 8 59 34 25 61
5 Van Spor FK 33 17 8 8 58 35 23 59
6 Beyoğlu Yeni Çarşı FK 33 16 8 9 53 31 22 56
7 Karacabey Belediyespor 33 16 7 10 53 44 9 55
8 Erbaaspor 33 14 5 14 53 57 -4 47
9 Bucaspor 1928 33 14 3 16 39 45 -6 45
10 Karaman FK 33 10 14 9 42 35 7 44
11 Ankara Demirspor 33 10 13 10 45 51 -6 43
12 Arnavutköy Belediyesi FSK 33 10 11 12 47 58 -11 41
13 Somaspor 33 9 4 20 41 53 -12 31
14 Mersin İdman Yurdu 33 8 7 18 32 51 -19 31
15 Diyarbekir Spor 33 8 7 18 29 49 -20 31
16 Belediye Derince Spor 33 6 10 17 30 62 -32 28
17 Nazilli Belediyespor 33 4 7 22 31 85 -54 19
18 Giresunspor 33 2 6 25 29 79 -50 12
Anket

En çok okunanlar - Son 10 Gün

MİY'den farklı galibiyet: 6-0!

Deplasmanda Nazilli Belediyespor’a konuk olan Kırmızı-Lacivertli ekip, sahadan 6-0 gibi farklı bir skorla galip ayrılarak büyük bir avantaj elde etti.

En Çok Yorumlananlar - Son 15 Gün