Numara taşınabilirliği pek yakında

Telekomünikasyon Kurulu Başkanı Tayfun Acarer, abonelerin telefon numaralarını değiştirmeden kullanabilecekleri numara taşınabilirliğinin Ekim ayı sonu itibariyle resmen devreye gireceğini belirterek, "Numara taşınabilirliği konusunda biz Telekomünikasyon Kurulu olarak son derece kararlıyız. Ekim ayı sonu itibariyle de çalışmalar bitecek" dedi.

Yazılım yüklemeleri sürüyor

Telekomünikasyon Kurulu Başkanı Tayfun Acarer düzenlediği basın toplantısında, numara taşınabilirliğinin yargıya taşındığını hatırlatarak, yargının bu konuda yürütmenin durdurulmasına ret cevabı verdiğini ve yargı sürecinin devam ettiğini söyledi. Yürütmenin durdurulmasına verilen ret cevabı nedeniyle kendi yollarına devam ettiklerini belirten Acarer, "Numara taşınabilirliği çok önemli bir süreçtir. Rekabetin tesisi, kaynakların etkin kullanılması açısından çok önemli bir süreçtir. Bana göre de bir tüketici
hakkıdır. Numara taşınabilirliği bizim ilk kez dünyada uyguladığımız bir model değildir. Biz devam ediyoruz. İhale yapıldı, sistem kuruldu, yazılım yüklemeleri devam ediyor. Yargının kararı son derece önemlidir. Numara taşınabilirliği konusunda biz Telekomünikasyon Kurulu olarak son derece kararlıyız, çünkü bu doğal bir haktır. Eğer bu konuda çok ters olarak çıkacak bir sonuç Türkiye'deki mobil haberleşme sektöründe büyük değişikliklere yol açabilir. GSM'de kullandığımız telefon numaralarının 3. nesilde kullanılması bile zora girebilir. Üç tane numaranız varsa 3. nesil için 3 tane daha telefon gerekebilir. Numara taşınabilirliği konusu yapılması gereken bir uygulamadır. Konuyla ilgili operatörün de bu konuda çok fazla ısrarcı olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.



1 Temmuz’dan itibaren Türkçe karakter

Acarer, telefonlarda Türkçe SMS uygulamasıyla ilgili olarak, herhangi bir ertelemenin söz konusu olmadığını söyledi. Bu konuda bir aylık bir süre verildiğini kaydeden Acarer, "Türkçe karakterlerin olmaması 1998 yılında alınmış bir karardır. Türkiye'de 1994 yılından itibaren mobil haberleşme kullanılmaya başlanmıştır. Yaklaşık 10 senelik bir mağduriyet söz konusudur. Bizim de 2 senedir üzerinde çalıştığımız bir şeydir. Operatörlerden birisinin altyapısının yetiştirilememesi için ek süre istemiştir. Diğer
iki operatör başlamıştır. Asıl hedefimiz 1 Temmuz'dan itibaren ithal edilecek telefonlarda bu şartı arayacağız. Kayıtlı olan 91 milyon telefonun bu özelliği yok. Biz de 1 Temmuz'dan itibaren ithal edilecek olan telefonlarda bu karakterlerin olmasını isteyeceğiz" dedi.

Acarer, haberleşmenin bir hak olduğunu, küçük şehirlerde yaşayan insanların da mutlaka bu hizmetten faydalanması gerektiğini belirterek, "3. nesil ihalesi bu konuda bir araçtır. 3 GSM operatörü de bu konuda çok olumlu yaklaştılar. İmtiyaz sözleşmesine göre çok düşük nüfuslu yerlere bu hizmetin götürülmesinin zorunluluğu yoktur. 10 binin üzerindeki yerleşim yerlerinde kapsama zorunluluğu vardır, ama üç operatör de bin üzerindeki yerleri kendi imkanlarıyla kapsayacaklarını yazılı taahhüt etmişlerdir. Sözlü
olarak da 500 üzerindeki yerleri kapsayacaklarını söylemişlerdir, o söz de bana göre yazılı bir senettir. 2008'in sonuna doğru da Bakanlar Kurulu Telekomünikasyon Kurulu'na yeni bir yetkilendirme verecektir" diye konuştu.

"Youtube sitesindeki sesler telefon dinlemesi değil"


İletişim Daire Başkanı ve eski Cumhuriyet Savcısı Fethi Şimşek de, gazetecilerin telefonların dinlenmesi hakkındaki sorularını cevaplandırdı. Şimşek, Youtube sitesinde kullanılan seslerin telefon dinlemesi olup olmadığıyla ilgili olarak, yapılan çalışmalar neticesinde söz konusu siteye konulan seslerin gerçek sesler olmadığının tespit edildiğini söyledi. Şimşek, seslerin herhangi bir telefon dinlemesi olmadığını belirterek, "Bu seslerin o üst düzey görevlilere ait olup olmadığını bilmiyoruz. Çünkü biz
onların orijinal seslerini bilmiyoruz. Bunların bir telefon dinlemesi olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye'deki herhangi bir bilgisayardan ya da yurt dışındaki herhangi bir bilgisayardan konulmuş olabilir. İnternet ortamında seslerinin kendi rızası olmadan kişilik haklarının rencide olduğunu iddia eden ismi geçen görevliler ya da başkaları cumhuriyet savcılıklarına müracaat ederek soruşturma açılmasını isteyebilirler. Savcılıkta bu ses videosunun hangi ülkeden ve hangi bilgisayardan siteye
konulduğunu ortaya çıkarabilir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de kaç kişinin telefonu dinleniyor

Şimşek, bir gazetecinin "Türkiye'de kaç kişinin telefonu dinleniyor?" sorusu üzerine telefonlarının dinlendiğini düşünerek kendilerine başvuran kimsenin olmadığını söyledi. Kişi sayısı olarak 10'u geçmeyecek şekilde kendilerine bazı taleplerin geldiğini kaydeden Şimşek, söz konusu taleplerde de mahkeme kararına ilişkin hareket ettiklerini söyledi. Kaç kişinin dinlenip dinlemediğine ilişkin bilgileri basınla paylaşamayacağının altını çizen Şimşek, "Dinleme faaliyetlerinin denetimine ilişkin sayılan MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet biriminin bize emanetidir" dedi.
Şimşek, "Cumhurbaşkanını bile dinleriz" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "20 yıl cumhuriyet savcılığı yaptım. Bu sözü sarf etmedim. Türkiye'de Cumhurbaşkanının, Başbakanın ya da bakanların, Silahlı Kuvvetler mensuplarının ve YÖK üyelerinin ve benzeri kamu görevlilerinin nasıl yargılanacağı, hangi hallerde soruşturma yapılacağı hususu cumhuriyet savcılarının takdiridir. Koşulları oluşuyorsa bu alanda hakim kararı alınır. Bunun anayasal prosedürünün çok zor olduğunu düşünüyorum. Bir Cumhurbaşkanı ile ilgili dinleme kararının mahkeme tarafından verilebileceğini düşünmüyorum. Bir Cumhurbaşkanı, vatan hainliği suçu dışında hiçbir suçla ilgili yargılanamaz. Bu anlamda bir hakim kararının çıkacağını da düşünmüyorum" diye konuştu.