Bülent Arınç: "hukuk mücadelemimizi sonuna kadar sürdüreceğiz"

TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç, memleketi Manisa'da AK Parti Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongreye Arınç'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, milletvekilleri Mehmet Çerçi, İsmail Bilen, İl Başkanı Dursun Ali Yıldız, Merkez İlçe Başkanı Ömer Faruk Çelik, davetliler ve çok sayıda partili katıldı. Kongre salonuna eşi Münevver Arınç ile birlikte giren Bülent Arınç, partililer tarafından ayakta coşkuyla karşılandı.

Kongrede bir konuşma yapan Milletvekili Mehmet Çerçi, ana muhalefet partisi CHP'ye yüklendi. CHP'nin "Devlet bizim, millet bizim, din de bizim. Çekil aradan" şeklindeki sloganına sert tepki gösteren Çerçi, "Bu yetkiyi nereden alıyorsun? Son seçimde aldığın yüzde 20 ile yüzde 100'üne nasıl hükmediyorsun? Hangi yetkiyi kimden alıyorsun? Sonra diyorsun ki 'Din bizim'. Din bu milletin, bu Allah'ın dini, herkesin dini kendine. AK Parti'den birisi söylese 'Bu din bizim' diye kapatma davası açtırmak için uğraşıyorsun, ondan sonra kendin kalkıyorsun 'Bu din benim' diyorsun. Ben de diyorum ki, bu din bu milletin. Sen milletin dinine el atma, milletin dininden uzak dur, milletten elini çek diyorum. 'Devlet de bizim' diyorlar ya, hayatları boyunca bu millet onları iktidara getirmemiş ama onlar hep iktidar kalmışlar. Nasıl oluyor? İşte demokrasi olmazsa, hukuk devleti işlemezse onlar hep iktidar olmuşlar, yine bu özlem içerisindeler. Millet onlara fırsat vermeyecek" dedi.

Çerçi'nin sözlerini ayakta alkışlayan partililer, Bülent Arınç'ı da kürsüye geldiğinde alkış yağmuruna tuttu. Geçen yıl bu ay içerisinde cumhurbaşkanlığı seçimi ilk oylamasına Meclis'te başkanlık yaptığını hatırlatan Arınç, "Allah'ın da bir bildiği var. Geçen yıl Nisan ayında cumhurbaşkanını seçtirmeyenler, önümüze engel üstüne engel çıkarmaya kalkanlar, Temmuz'da, Ağustos'ta bunun cevabını halktan gördüler" diye konuştu.

"TÜRKİYE KORKU ÜLKESİ OLMAKTAN KURTULACAK"

Anayasal ilkelere bağlı olduklarını kaydeden Arınç, "Biz de Türkiye'nin laik, sosyal, demokratik bir hukuk devleti olmasını arzu ediyoruz. Anayasa'nın bu temel ilkeleriyle hiçbir problemimiz yok. Biz bunları gerçekleştirmek istiyoruz. Düne kadar böyle değildi Türkiye. Nasıl bir sosyal devlettik biz? Hangi sosyal hakları insanımıza reva görmüştük? Nasıl bir hukuk devletiydik biz? Çetelerin, mafyaların, yolsuzlukların içerisinde bocalayan bir Türkiye'ye kim hukuk devleti diyebilirdi? Son yıllarda AK Parti iktidarının çetelerle nasıl başa baş, dişe diş mücadele ettiğini görüyorsunuz. Hiç aklınıza gelmeyecek isimlerin bir yerlerde hangi bağlantılarının olduğunu görünce bazılarımızın gözleri fal taşı gibi açılıyor. Türkiye'yi yıllarca içinden sömüren ve maalesef pek çok hukuksuz işlerin içerisinde bulunan bir takım çevreler AK Parti'ye karşı nasıl harekete geçiyorsa biz de hukukla, demokrasiyle, ülke güvenliğini önceleyen hükümetimizle bunlara karşı mücadele ediyoruz.

Sonuna kadar da edeceğiz. Türkiye bir korku ülkesi olmaktan kurtulacak. Türkiye hakkın ve hukukun hakim olduğu bir ülke olacak. Türkiye'de herkes göğsünü gere gere 'Ben bu ülkenin 1. sınıf vatandaşıyım ve bütün Anayasal haklara sahibim' diyebilecek. Türkiye'de sabah yatağından kalkan insanı korkular karşılamayacak, ümitler karşılayacak, sevgiler karşılayacak. Tek çabamız budur, tek hizmet alanımız budur" şeklinde konuştu.

KAPATMA DAVASI

Arınç, partisine açılan kapatma davasıyla ilgili de şunları söyledi:
"1 ay kadar önce Anayasa Mahkemesi'ne açılan kapatma davasıyla ilgili olarak sadece şunu söyleyebilirim. Hukuk içerisinde mücadelemizi, savunmamızı sonuna kadar yapacağız. Biz inancımızın, doğru bildiklerimizin, doğru bildiklerimiz için yaptıklarımızın hesabını her yerde veririz. Attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, yaptığımız her işin hesabını dün nasıl verdiysek bugün de öyle veririz. Başımız diktir, alnımız açıktır. Bir taraftan da tabii ülkemizde bir kaosun yaşanmasını istemeyiz. Ülkemizde bazılarının arzu ettiği gibi bir ekonomik kriz çıkmasını, insanların bunalmasını arzu etmeyiz. Bu konuda siyasete de düşen görevler vardır. Hukuk önünde haklarımızı nasıl savunacaksak bir siyasetçi olarak da Türkiye'nin endişeli günlere dönmemesi için siyaset kurumu olarak da her şeyi yapacağız. Herkes bunu bilsin."

Bir takım çevrelerin AK Parti'yi iktidardan indirmek için ülkeyi kaos ortamına sürükleme gayreti içerisinde olduğunu öne süren Arınç, "Telefonlara yansıyan bazı konuşmalar şunu söylüyor. 'Ne yaptıysak bunlarla baş edemedik. Tek çare kaldı, böyle bir dava açılsın, arkadan kitleler sokağa dökülsün, ekonomik kriz tetiklensin, ülke yönetilemez hale gelsin, belki o zaman bunlardan kurtuluruz.' 'Bunlardan' dedikleri AK Parti iktidarıdır. 'Bunlardan' kurtulmayı amaçlayanlar kimler? Bir kısmı çete kavramı içerisinde sağda solda gözaltında olanlar, bir kısmı da dışarıda onlarla bağlantılı olanlar. Ne alıp veremiyorlar AK Parti'den? Tek korkuları şu: 'Bunlar 5 sene iktidar oldular. Hani yıpranır giderler de arkadan bir koalisyon olur diye bekledik. Bütün hesapları buna göre yaptık. AK Parti'ye tekrar iktidar yolu açılmayacaktı. Ama millet patladı kardeşim. İkinci defa iktidara geldiler. Bütün hesaplarımız altüst oldu. Bir 5 sene daha bunlara nasıl tahammül ederiz bilemiyoruz.' Öbürü atılıyor diğer taraftan. '5 sene olsa neyse, 3. defa bile bunlar tek başına iktidara gelir.' Valla 3 defa bu millet isterse AK Parti'yi tek başına iktidara getirir. Birilerinin bundan çok hoşlanmayacağını biliyorum ama ne gariptir ki bu insanlar şu sözü unutmuşa benziyorlar: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi.

"AK PARTİ'NİN OYU YÜZDE 52.5"

"Eğer seçim, sandık varsa, demokrasi varsa bu ülkede, milletin oy hakkına hiç kimse el uzatmasın" diyen Arınç, "Biz demokrasiye inanmış insanlarız. Başarılı olursak, sözlerimizi tek tek yerine getirirsek, milletten oy alacağımızı biliyoruz. Ve bunun için demokrasilerin sandıkla, seçimle gelip gitme kurumu olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna hile karıştırmak demokrasinin kabul etmeyeceği şeylerdir. Yüzde 22.5 ile DSP'yi iktidar yapan bu millet, bir sonraki seçimde o partiye yüzde 1.5 vermişti. Demokrasi dediğimiz böyle bir şey. Biz legal bir partiyiz. Bütün faaliyetlerimiz bir taraftan yasalar karşısında mahkemelerde denetleniyor, bir taraftan da milletin önünde teraziye çıkıyoruz. 2002'de yüzde 34.5 ile iktidar olduk. 2 yıl sonra mahalli seçimlerde yüzde 40'a çıktı oyumuz. 22 Temmuz'da yüzde 47.5'iz. Biz bu çizgiyi aşağıya indirmeyiz. Önümüzdeki mahalli seçimlerde de AK Parti'nin yüzde 60'a yakın oy alacağını bilenlerin emin olun ki endişelerini anlıyoruz. Ama endişe etmeye gerek yok. Son bir kamuoyu
araştırma anketinin sonuçlarını söylemek istiyorum. AK Parti'nin oyu Mart ayı sonu itibariyle yüzde 52.5'tir. CHP'nin oyu yüzde 17 küsurdur. MHP'nin oyu ise 12.5'tir. Bir zamanlar bize cumhurbaşkanını seçtirmemek için Meclis'e girmeyen partiler vardı. Bunlardan biri ANAP'tı. ANAVATAN'ın bugünkü oyu yüzde yarım. Yüzde 1 bile değil. Demokrat Parti'nin oyu yüzde 1.5 görünüyor. Nerden nereye? Milleti severseniz millet de sizi sever. Millete yamuk yapmayacaksınız arkadaşlar. El ele vereceksiniz, milleti anlayacaksınız, onun değerlerine sahip çıkacaksınız. Düşeceksiniz, kalkacaksınız ama dosdoğru gideceksiniz, millet sizi başına taç yapıyor. Gelecek mahalli seçimlerde Türkiye genelinde bütün büyük şehirler, bütün ilçeler AK Parti'nin hizmet kervanına katılmalı ve AK Parti'nin başarısını cümle alem görmeli. 2009 Martı'ndaki başarının yankıları Washington'dan yankılanmalı, Tokyo'dan yankılanmalı, Avrupa Birliği'nden yankılanmalı, Ankara'dan yankılanmalıdır. Bunu hepimiz göreceğiz" diye konuştu.

Arınç'ın konuşmasının ardından seçimlere geçildi. 5 yıldır AK Parti'nin Manisa'da Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürüten Müzeyyen Yoğurtuçu, delegelerin güvenoyunu alarak tekrar göreve getirildi.