Kadir İnanır canlı yayında ağladı !

Saba Tümer'in yönetimindeki Bu Gece bu kez stüdyoda değildi. Kanal 1'de yayınlanan Kardelen dizisinin setine konuk olan Saba Tümer, dizinin oyuncuları Kadir İnanır, Zeynep Tokuş ve küçük oyuncu Deniz Güneş ile sıcacık bir sohbet gerçekleştirdi.

Canlı yayın esnasına Saba Tümer'in Kadir İnanır'a çok güzel bir sürprizi vardı. Tümer, İnanır'ın derlediği Hekimoğlu türküsünü canlı yayında dinletince program esnasında duygusal anlar yaşandı. Sert görünüşüyle bilinen yılların oyuncusu Kadir İnanır'ın gözleri bir anda doldu...

İşte o sohbetten notlar:

Saba Tümer: Bu kadar çok dizi film çekilmesini neye bağlıyorsunuz. Işıkçı da, reklamcı da yapımcı oldu...

Kadir İnanır: Televizyonların formatları içinde en fazla ilgi gören bölümü dizi film gerçeği ortaya çıkınca, reklamcılar da ağırlığı oraya verince bütün programcılar dizi çekmeye başladı. Bizim mesleğimizin bir alt yapısı yoktu. Elimizdeki mevcut kadrolar yetmeyince taleple ilgili olarak üretmeye başladılar ve yeni bir yapı oluştu. Uzayınca ister istemez kalite düşmeye başladı. Mizansene değer vermezseniz elde edeceğiniz ürün de kaliteli gözükmez. O aşamada çok önemli birşey yaptılar. Televizonlarınız öyle kaliteli işler yapmaya başladılar ki dünya televizyonlarıyla yarışır hale geldiler.
Bu kaliteyi şimdi kaybetmeye başladılar. Televizyon sayılar düşsün, ürün kaliteli olsun. İyi ve kaliteli iş yapmak çok zor. Bu işten sonra ben de bir dizi film yapacağımı düşünmüyorum. Benim kadar kaliteli bir insan böyle düşünüyorsa sorun vardır.

Zeynep Tokuş: Eleştiri alsa da iyi olduğunu da düşünüyorum. Çok oyuncu arkadaşımı da biliyorum. Evde buzdolaplarını dolduramıyor. Hepsi konservatuar mezunu. Dizi olmasaydı sinema filmi bekleyeceklerdi. Piyasanın canlanması onlara da ekmek kapısı oldu. Oyuncular için tv ve dizinin pratik yapmak için güzel oluyor. Bazen istediğimiz sonuçlar çıkmıyor ama burada geçirilen her dakika bize birşeyler katıyor. Kadir İnanır'dan çok şey öğreniyorum. Beni destekliyor sanırım. Düzeltmelerini yapıyor.

Saba Tümer: Bazen beraber rol aldığınız arkadaşlarınıza müdahalede bulunuyormuşsunuz...

Kadir İnanır: Müdahale etmiyorum, tavsiyede bulunuyorum. Yıllardır biriktirdiğim sinema oyuncusu olabilmenin geçtiği yollardan bana kalan değerler evrensel oyuncu değerleri. Kameranın karşısında istediğinizi yapamazsınız. Tekniği yakalayamamış arkadaşlarımın işi kolaylaşsın diye tavsiyelerde bulunuyorum. Onların başarısı işimizin başarısı. Bu ilgimi asla esirgemem.
Bütün çalışma arkadaşlarıma çok yardım ederim. Zeynep, filmimizin baş karakteri. O role de çok yakıştı. Disiplinli ve ciddi bir arkadaşımız. Çok başarılı, daha da yol alacak. Bu işi kabullenir tek iş olarak görürse daha iyi olacaktır. Ben tek işim olarak oyunculuğu belirledim. Sorunlar hakkında çok şey söylemeye hakkım var. Ben istiyorum ki sanat ve kültür baş rolde olsun. Ekonomi düzelir ama sanat ve kültürden yoksun kalırsak çok üzülürüz.

Saba Tümer: Yeni bir çocuğunuz oldu. İki çocukla bu tempo içerisinde olmak yorucu olmuyor mu? Ali kaç aylık oldu?

Zeynep Tokuş: 6 aylık oldu Ali. Bazen zor oluyor ama bir yandan da düşünüyorum her zaman evde olan, sürekli bebeğiyle ilgilenen annelerden eksiğim yok. 1 gün çekim oluyor. Geri kalan günler 2 çocuğumla ilgileniyorum. Dengeliyorum...

Saba Tümer: Sorunun olmadığı yerde ben de oynamam demiştiniz. Türk sinemasına baktığımızda çok fazla sorun yok...

Kadir İnanır: Sinema evrensel bir sanat dalıdır. Çeşitli yolları vardır. Bağımsız sinemacılar var, klasik sinemacılar, ticari sinemacılar var. Onların içinde de filmlerin türleri var. Klişe kelimenin içine oturtamazsınız. Ticari sinemalar sorunlarla ilgilenmezler. Dünyada da moda bağımsız sinemacılar var. Bir de klasik sinemacılar var. Bizdeki Yeşilçam gibi. Onların içerisinde sanatı birinci plana çıkartıyor. Onlar çok pahalı filmlerdir. Elektronik kameralarla maliyeti düşürüyorlar ve film çekiyorlar. 30 film çekmek 70 milyonluk ülke için komik.
Türk sineması diye anıldığı için, ne kadar böyle yapımız varsa hepsine bakmak lazım, aldıkları yol nasıl. Türk sineması müthiş acı içerisinde. Sinemamızın paraya ihtiyacı var. Devletin yaptığı yardım film başına konaklama ve yol parasını karşılar. Fonlarda para var. Gazeteye ilanla, afişle olacak iş değil. Büyük paralarla ülkenin kültürünü, tanıtımını sağlamak mümkün. İlgilileri buradan uyarıyorum. Mutlu insan yok derler, mutluluğu arayan insanlar vardır. Bireysel mutluluğu tek başına kabul etmiyorum. Çevrenizdekiler mutsuzsa siz mutluysanız siz tartışılan biri olursunuz.

Saba Tümer: Kadir İnanır gülmüyor belki.. Fıkradan hoşlanır mısınız? Hangi şarkıyı daha çok seversiniz?

Kadir İnanır: Yeni bir fıkra duyan herkes beni arardı. Öyle zengindi. Artık ben gerçekten öyle sıkıntılı bir hayatın karşılığı olarak fıkra, şarkı, türkü gibi şeyleri hayatıma sokamıyorum. Elimde de değil. Bunun kahrını çekiyorum

Saba Tümer: Duygusal mısınız?

Kadir İnanır: İnsanlar duygu yüklü olmazsa hayata güzel bakamaz. Hayatımın geri kalanını mutsuz yaşayan insanların olduğu ülkede onları mutlu etmek için geçireceğim.